İSTANBUL (İGFA) – Türkiye’de yaklaşık 5 milyar dolarlık bir kesimde faaliyet gösteren 150 üyenin oluşturduğu Paslanmaz Endüstrici ve İş İnsanları Derneği (PASİD) yeni periyot gayelerini açıkladı.
Yaklaşık 1 yıl evvel kurulan PASİD’in Yönetim Kurulu Lideri Arslan Küçükemre, kesimde faaliyet gösteren firma sayısının ise yaklaşık 500 olduğunu lisana getirdi. Üye ya da değil, ayrım yapmaksızın dalın ve ülkenin gelişimi için dernek olarak hizmet ettiklerine dikkat çeken Arslan Küçükemre, “Yaklaşık 20 yıl evvel farklı bir dernek ile yola çıkmıştık. Bu derneğimiz aracılığıyla bölümümüze çok önemli katkılar sağladık. Yaklaşık 150 adetten oluşan sanayi kümelenmesini dernek aracılığıyla dalımızda faaliyet gösteren işletmelere kazandırdık. Bu dalımız için çok büyük bir teşebbüstü. Bu derneğimiz misyonunu tamamladı. Artık ise PASİD olarak devam ediyoruz.” dedi.
HER DALDA PASLANMAZ ÇELİĞE GEREKSİNİM VAR
Paslanmaz çelik üretiminin Türkiye için çok kıymetli olduğunu lisana getiren Arslan Küçükemre, “Mutfak araç gereçlerinden tekne imalatına, santral üretiminden endüstriyel makina modüllerine, otomobil kesimlerinden havacılık ve uzay endüstrisine, bina iç ve dış cephesinden inşaat demirlerine kadar aklınıza gelen her alanda paslanmaz çelik kullanılıyor. Bu da dalımızı çok değerli bir pozisyona getiriyor. Yaklaşık 250 milyar dolar ihracat yapan ülkemizin daha fazla üretim yapabilmesi, daha fazla ihracata ulaşabilmesi için paslanmaz çeliğe daha çok muhtaçlık duyuluyor. Lakin Türkiye, paslanmaz çelik muhtaçlığının tamamını ithalatla karşılıyor. Yıllık ortalama 2-2,5 milyar dolarlık ithalat yapılıyor. Yapılan ithalat 700-800 bin ton civarında seyrediyor. Biz de PASİD olarak ülkemizde paslanmaz çeliğin üretiminin yapılmasını dilek ediyoruz.” diye konuştu.
Türkiye’nin yıllık paslanmaz çelik gereksiniminin 1 milyon ton düzeylerine yaklaştığına vurgu yapan Arslan Küçükemre, şu anda bir üretim tesisi için gerekli olan 1 milyon tonluk talebe gelindiğine dikkati çekerek, “1 milyon ton üretim kapasitesine sahip bir tesis artık kurulabilir. Lakin bu noktada yalnızca özel bölümün yatırımları kâfi olmuyor. Kesim olarak çok önemli devlet dayanağına muhtaçlık duyuyoruz. Zira 1 milyon tonluk üretim kapasitesine sahip bir tesisin yaklaşık yatırım kıymeti 7-8 milyar doları bulabiliyor. Bu bir anda çok büyük bir yatırım üzere gözükebilir. Yıllık ithalatın 2-2,5 milyar dolar olduğu düşünüldüğünde 4-5 yıllık ithalat karşılığında bu yatırım yapılabiliyor. Bu türlü bir yatırımla Türkiye’nin çok değerli bir ithalat kaleminin önüne de geçilebilir. Devlet dayanak verir ve TOGG üzere bir yatırım kümesi kurulursa biz de dernek olarak şirketlerimizle elimizi taşın altına koymaya hazırız” diye konuştu.
YATIRIMLA BİRÇOK KESİMDE YERLİLİK ORANI ARTAR
Türkiye için paslanmaz çelik üretiminin çok kıymetli olduğunun altını çizen Arslan Küçükemre, Türkiye’nin bilhassa savunma endüstrinde, otomotiv üretiminde ve birçok bölümde yerli ve ulusal üretimi artırmak için çalıştığını belirterek, “Eğer biz bu yatırımı yaparsak birçok bölümde yerli ve ulusal üretimi de artırmış olacağız. Yalnızca savunma sanayi ya da otomotivde değil, mutfak üretiminde, kimyada, dokumacılıkta aklınıza gelebilecek birçok kesimde yerli üretimi artırabiliriz” dedi.